Konut fiyatlarında neler oluyor
2018 ağustosunda yaşanan ekonomik kriz sürecinde banka faiz oranları %0,88’li oranlardan %2’lere çıktı. Bu durum konut satışlarının 3/1’ini oluşturan ipotekli kredi ile konut satışlarının neredeyse tamamen durmasına sebep oldu. Ülke ekonomisinin olumsuz seyri konut satışlarının da genel olarak %40-50 oranında daralmasına sebep oldu. Dolayısıyla talep olmadığı için inşaat sektörü ciddi bir bunalım sürecine girdi. Yapılan binalardaki dairelerin %60-70’i boş kalmaya başladı. Tabi bu durumda konut fiyatları düşmeye başladı. Geçtiğimiz aylarda hükümet desteği(yönlendirmesi) ile devlet bankalarında faiz indirimi başladı ve an itibariyle %0,98’lere kadar düştü. Böylece tekrar konut piyasası hareketlenmeye, bekleyen elde kalmış konutlar satılmaya başladı. Ancak ne yazık ki faiz oranlarının yükselmesi sebebi ile fiyatlandırmada yaşanan düşüş, faiz oranlarının düşmesi ile tekrar yükselişe geçti. Yani vatandaş için düşük faiz oranı ile elde ettiği avantaj talebi gören satıcının malını yüksek fiyatlandırması nedeni ile dezavantaja dönüştü denebilir. Tabi bu her bölge için, her konut için ya da her proje için geçerli demek doğru olmaz.
Konut kredisi faiz oranlarının beklentileri karşılayacak biçimde düşmesine rağmen konut satış sayılarının buna paralel olarak çok büyük oranlarda yükselmemesinin de sebepleri var. Çünkü vatandaş için sadece faiz oranının düşmesi ya da konut fiyatlandırmalarının alıcı lehine olması da yetmiyor. Konut kredilerinde vade miktarının yüksek olması uzun vadeli ekonomik plan gerektirmekte. Yani ekonomik istikrarda sürekliliğin devam edip etmeyeceği, dış politikada nasıl bir yön izleneceği, Amerika’nın ambargo koyup koymayacağı, Avrupa ile siyasi gerilim yaşanıp yaşanmayacağı, yani kısaca ekonomik güven ortamının sürüp sürmeyeceği de belirleyici unsurlardan biri. Ve bunların dışında eğer ekonomik anlamda istikrar devam ederse faiz oranlarının daha fazla düşmesi beklentisi de mevcut. Bu beklentinin sebeplerinden biri de hükümetin bu doğrultuda açıklamalarda bulunuyor olması.
Yazdıklarımızı kısaca toparlamak gerekirse, ekonomik istikrar hala vatandaş açısından tatmin edici bulunmuyor. 2018 de yaşanan ekonomik durgunluktan sonra düşen konut fiyatları, düşen faiz oranları ile biraz yükselmiş durumda. Ama bu durum konut alma fikriniz ve hazırlığınız var ise almamanıza sebep olacak bir karar vermenize sebep olmasın. Zira konut fiyatlarının 2019 sonuna kadar inşaat sektöründeki maliyet artışından etkilenmemesi için hükümet gerekli önlemleri almakta. Yani ekonomik çevreler 2020 ile birlikte konut fiyatlarının ciddi biçimde artabileceğini belirtiyor.
Burada paylaştığımız bilgiler tamamen kendi kişisel görüşlerimizden oluşmakta. Amacımız sizleri yanlış yönlendirmek ya da zarar uğratmak değil. Doğru atılmış adımlarla ev sahibi olmanızı dileriz.